Thursday, March 29, 2012

Ramsey markasının yolculuğu

1970 Londra'sında doğan Ramsey markasının hikayesi baya neşeli. Benim özellikle marka isminin oluşma evresi dikkatimi çekti. :)

Markanın Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür Bey'in ismi İngiltere'de Ramsey olarak yazılıyor. Remzi Bey de bu isimle ilerlemeye karar veriyor. Böylece de markanın ismi doğuyor.
Marka, İngiltere'de üretime başlıyor ve İstanbul Merter'de bir genel merkez kurarak 1985'de Türkiye pazarına giriyor. Ve bu yıllarda üretim Londra'dan Türkiye'ye taşınıyor.
1992'de marka tescili alınıyor. İlk mağaza ise 2001'de Londra'da Regent St.'de açılıyor. 2004'te ise dünyanın devlet destekli tek marka programı olan Turquality'ye kabul ediliyor. Ve 2005'te ilk konsept mağazasını İstanbul Cevahir AVM'de açıyor.
2009'de WGSN tarafından yapılan araştırmada erkek giyim kategorisinde en beğenilen Türk marka ünvanına layık görülüyor.
2012'de Liverpool FC'nin Resmi Giyim Sponsorluğu'nu üstlenen marka aynı yıl Pitti Immagine Uomo'nun katılımcıları arasına giriyor.
2014'te ise sanal gardırop ile digital dünya trendini yakalan Ramsey markası şuanda 26 ülkede 155 satış noktası ile faaliyetlerini devam ediyor.


Marka Yöneticisi kimdir?


Marka yönetimi görevi ve disiplini, 1931 yılında Procter&Gamble çalışanlarından Neil H. McElroy tarafından başlatılmıştır.
Marka yöneticisi, en basit anlamda bir ürün ya da markanın pazarlama fonsiyonlarını planlar, geliştirir ve yönetir. Pekçok firmada birbirinden farklılık gösterse de marka yöneticisi görev tanımı kapsamında satış, reklam, halkla ilişkiler, arge, pazar araştırmaları, dağıtım, bilgi işlem uzmanlarıyla da yapılacak işbirliğini koordine eder. Bu nedenle işletme, pazarlama, iletişim, teknoloji alanlarında bilgili olması, en az 5 yıllık bir iş tecrübesi olması gerekir.
Bunun dışında bir marka yöneticisi;
1- Yenilikçi ve tutarlı bir vizyona sahip olmalıdır.
2- Ekonominin dinamiklerini bilmeli, piyasaları takip etmeli, öngörülü davranabilmelidir.
3- Çevresinde olup bitenlere iyi bir gözlemci olmalıdır.
4- Bilen değil yapa-bilen olmalıdır.
5- Girişimci karakterli olmalı, proaktif davranabilmelidir.
6- Pazarlamayı iyi bilmelidir.
7- Pazarlama planı hazırlayabilmelidir.
8- Organizasyon ve sistem altyapısı kurabilmelidir.
9- Markasını/ürününü iyi tanımalı, rakipleriyle kıyaslama yapabilmelidir.
10-Hedef kitlesini iyi tanımalıdır.
11-Hem estetik gözü olmalı, hem de stratejik bakış açısı olmalıdır. Gerektiğinde reklam, halkla ilişkiler, görsel düzenleme konularında yaratıcı brif hazırlayabilmelidir.
12-Satış tecrübesi olmasa da, satış kampanyaları kurgulayabilmeli ve satış odaklı da düşünebilmelidir.
13-Finansman, bütçe, maliyet analizi konularından anlamalıdır.
14-Fiyatlandırma, dağıtım, müşteri ilişkileri, servis, promosyon, iş geliştirme, kanal yönetimi konularına hakim olmalıdır.
15-Ekibiyle etkin iletişimde olmalı, liderlik edebilmelidir.
16-Müşteriyle empati kurabilmelidir.
17-”Her şeyi ben bilirim!” mantığında olmamalı, çevresindekileri ve müşterileri dinlemeyi bilmelidir.
18-Teknolojiyle arası iyi olmalıdır.
19-Yabancı markaları ve literatürü de takip edecek kadar yabancı dile hakim olmalıdır.

Monday, January 23, 2012

Dünyanın en pahalı arabaları

10.
Porshe 918 Spyder
845.000 amerikan doları

9.
SSC Tuatara
970.000 Amerikan Doları

8.
Hennessey Venom GT
1 milyon Amerikan Doları


7.
Pagani Huayra
1.3 milyon Amerikan Doları


6.
Maybach Landaulet
1.4 milyon Amerikan Doları




5.
Aston Martin One - 77
1.4 milyon Amerikan Doları
(güçlü motor)


4.
Koenigsegg Agera R
1.7 milyon Amerikan Doları


3.
Zenvo ST1
1.7 milyon Amerikan Doları


2.
Ferrari 599XX
2 milyon amerikan doları

1.
Bugatti Veyron Supersport


daha fazla foto ve detay için site!

Tuesday, January 17, 2012

Interbrand


11 otomobil üreticisi en büyük 100 marka içinde

Interbrand’in yıllık araştırmasında Toyota, Mercedes-Benz ve BMW yine dünyanın en büyük ilk üç otomobil markası olurken, Volkswagen ile Nissan ise otomotiv markaları arasında en çok yükselen şirketler oldu.

ntvmsnbc
Güncelleme: 15:16 TSİ 17 Ocak. 2012 Salı
Toyota 2010’a göre yüzde 6 daha fazla olan 27,8 milyar dolarlık değeriyle Interbrand’in En İyi Dünya Markaları Raporunda geçen seneki gibi 11. oldu.
Interbrand araştırmadaki değerlerin markanın mali performansı, rolü ve gücüne göre belirlendiğini söyledi. Araştırma en büyük 100 markayı listeliyor ve bu sene 11 otomobil yapımcısı şirket ilk 100’e girdi.
Interbrand’in raporunda “Toyota 2010’da geri çağırmalara ve gündeme gelen güvenlik endişelerine karşılık olarak kaliteye ve güvenliğe odaklandı. Şirketin aldığı iki önlem, yani liderlik yapısını değiştirmesi ve yeni bir dâhili raporlama sistemi oluşturması o ünlü üstün kalite kontrolünü yeniden kazanmasına yardımcı olacaktır” deniyor.
Toyota’yı 2010’a göre yüzde 9 daha fazla olan 27,4 milyar dolarlık değeriyle 12. sırayı alan Mercedes izledi. BMW ise önceki seneye göre yüzde 10 artan 24,5 milyar milyarlık değeriyle 15. oldu. Hem Mercedes, hem de BMW 2010’dakiyle aynı sırayı aldı.
Değeri yüzde 5 artarak 19,5 milyar dolara yükselen Honda bir sıra yükselerek 19. Oldu.
Volkswagen 6 sıra yükselerek 47. olurken VW’ye ait Audi lüks markası ise dörder sıra yükselerek sırasıyla 59. ve 61. sırayı aldılar. Geçen seneki gibi Ford 50., Porsche de 72. sırada kaldı.
Nissan 3,8 milyar dolarlık değeriyle bu sene 90. sıradan listeye girdi.
Raporda, “Nissan 2010’da Japonya’nın satış bakımından iki numaralı otomobil imalatçısı olduktan sonra hem öngörülü, hem de disiplinli bir stratejiyle atılım yapıyor,” denildi.
Fiat’a ait lüks spor otomobil markası Ferrari, 91. olduğu 2010’a göre 8 sıra düşerek 99. sırada yer aldı.
Listenin en üstünde yine dünya meşrubat devi Coca Cola bulunuyor. Interbrand 125. yılını kutlayan şirketin değer kazanmaya devam ettiğini belirtti.